Duruşmada söz verilen, kazada eşini kaybeden Fethi Yavuzdeğer, çocuğunun yüzde 40 özürlü olduğunu belirterek, ”Eşimle çocuğumu bugünlere kadar getirdik. Eşimi kaybettiğimden dolayı çocuğum bu durumdan çok kötü etkilendi. Burada tüm insanlığa örnek bir karar alınmasını bekliyorum. Bu yüzden de sanığın en yüksek cezayı almasını istiyorum” dedi.

Sanık avukatı İsmail Altay ise Nazif Türk’ün günah keçisi haline getirildiğini ileri sürerek, sanığın suçunun kasıtlı olmadığını savundu. Altay, ”İşlenen taksirli bir suçtur. Sanık Nazif ne yaptı? Belki hızının normal olmadığı ileri sürülebilir. Dinlenen tanıklar sanığın 60-70 kilometre hızla gittiğini ileri sürmüşlerdir. Bu da normal bir hız olduğunu göstermektedir” diye konuştu.

İstanbul Adli Tıp Kurumunun hazırladığı bilirkişi raporuna da değinen Altay, şunları dile getirdi:
”Bence Adli Tıp Kurumu, raporu masa başında yaptığı incelemede vermiştir. Olay yerine gelerek inceleme yapmamıştır. Bu da eksik bir incelemedir. Olayın olduğu bölgede 3 büyük kaza olmuştur. 3′ünde de 5′er kişi yaşamını yitirmiştir. Karayollarının hiç mi suçu yoktur? Sanık hayatı boyunca bu kazanın etkisini yaşayacaktır. Taban değeri 2 yılla yargılanan bir suç toplum vicdanını rahatlatacaksa 5 yıl alsın. Müvekkilim alacağı cezaya razı.”

Mahkeme Başkanı Bekir Akkale ise suçun şekli ve işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, meydana gelen zararların ağırlığı, sanığın taksire dayalı kusuru göz önünde bulundurularak 10 yıl hapis ile cezalandırılmasına karar verildiğini bildirdi.

Akkale, sanığın geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları ve sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi sebeplerle cezasının 1/6 oranında indirilerek 8 yıl 4 aya düşürüldüğünü belirtti.

Sanığın ayrıca, yaklaşık 9 aydır tutuklu olmasının da göz önünde bulundurularak, bu sürenin cezasından düşülmesi karalaştırıldı.
Olay

Yalova’da, 8 Nisan gecesi bir tekstil fabrikasının işçilerini taşıyan Nazif Türk yönetimindeki 77 DF 480 plakalı servis midibüsü, Çiftlikköy Siteler mevkisinde yol kenarındaki bariyerlere çarptıktan sonra devrilmiş, yolda herhangi bir işaret ve uyarıcı levhanın bulunmadığı iddia edilmişti. Kazada, Ebru Yavuzdeğer, Nevin İşcan, Necmiye Deniz, Kader Boztepe ve Nermin Irmak ölmüş, 17 işçi yaralanmıştı.

Kaynak:AA