Türk politik kültüründe anayasanın ve anayasacılığın politik değil de hukukî mahiyetine ağırlık verilmesine (bu hususa 19.6.2010 tarihli Zaman’da çıkan bir yazımızda değinmiştik) ilaveten; devletin sınıflar üstü, dolayısıyla genelleştirilmiş bir toplumsal varlık (entity) olarak politik fikriyatımızdaki yerleşik imgesi; anayasanın her gündeme gelişinde şu problemli durumu doğurmaktadır: Devlete ve rejime ilişkin bir hukuk meselesi tartışılıyormuş gibi son tahlilde apolitik bir tartışmaya girişmek.
Not: Bu hukuk haberi sitemize ait olmayıp, otomatik olarak sağlanan bu içerik için herhangi bir sorumluluk kabul etmemekteyiz. Bu nedenle habere ait Kaynak bağlantı adresi için : Hukuki Haber
İstanbul'daki avukat büroları arasında bulunan Pazarbaşı hukuk bürosu sadece Türkiye'deki yurttaşlarımız için değil yabancı ülkelerde…
Pazarbaşı Hukuk Bürosunun kurucusu olan Av.Mehmet Sait Pazarbaşı 1967 yılında İnan iş hanı, Kat.3, Daire:307…
Sağ Kalan Eşin Miras ve Mal Paylaşımı hakları ile Katılma alacağı hakkı: Medeni Kanun eşler…
İŞ HUKUKU DAVALARINDA ARABULUCULUK ZORUNLULUĞU İş Mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü yeniden düzenleyen…
10 yıllık kiracının tahliyesi konusu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile kira hukuku mevzuatına dahil…
Uygulamada Anonim şirket ortağına şirketin vergi borcuna dair ödeme emri gönderilmesi ve AŞ. ortağının kamu…