01 Eki 2010 @ 19:03 

Meclis’in 23. dönem 5. Yasama Yılı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşması ile başladı

Meclis’in 23. dönem 5. Yasama Yılı başladı. TBMM bahçesinde yapılan törenin ardından TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin Meclis’te konuşma yaptı. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner, kuvvet komutanları, Sayıştay Başkanı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, BDP’liler, Büyükelçiler törende yerlerini aldı.

TBMM BAŞKANI ŞAHİN: GÜVEN KAYNAĞI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ile Cemil Çiçek, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, grup başkanvekilleri, milletvekilleri yanı sıra Meclis bürokratları katıldı.

Meclis’te açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Şahin şunları söyledi: “90 yıldır milletimizi gururla temsil eden yüce Meclisimizin yeni yasama yılını açıyoruz. Demokrasimizin kalbi açıldığından beri yaptığı verimli çalışmalarla halkımızın her zaman umudu olmuştur. Meclisimiz yapacağı çalışmalarla güven kaynağı olmaya devam edecektir. Yüce meclisimiz son 2 dönemdir 5. yasama yılında da çalışabilmektedir.

Türkiye daha önceki çoğu dönemlerde 5. yasama yıllarında alınan erken seçim kararlarıyla hiç çalışamamış ya da kısa süre çalışmıştır. Artık seçimler zamanında yapılıyor. Bu da ülkedeki siyasi istikrarın en önemli göstergesidir Milletimizin demokratik olgunluğunun gücüdür bu. 23. dönemin son yasama yılına başlarken gündemimiz yoğun. Genel kurul gündemimizde bekleyen 135 kanun teklifi var. 2011 bütçesi bu ayın ortalarında Meclis Başkanlığı’na sunulacak” dedi.

İşte Gül’ün konuşmasının çarpıcı satır başları:

“Geride bıraktığımız sürece baktığımızda en sert tartışmalar yargının bağımsız ve tarafsız olması konusunda oldu. Tarafsızlığını ve adalet konusundaki titizliğini beyanlarıyla göstermek zorunda kalan yargı mensuplarından bekleniyor. Yargı mensupları hukukun üstünlüğüne olan inançlarını yeniden kuşanarak işlerini yapacaklardır. Vatandaşlarımızın yargı sistemlerinin işleyişi ile ilgili olarak sorunlarına da değinmek gerekiyor. Adaletin tecellisinin gecikmesi tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir.Gerekli yasal düzenlemeler en kısa sürede hayata geçirilmeli”

İLERİDE BÜYÜK SORUN OLACAK
“Tutukluluk bir cezalandırılma haline dönüşmemeli. Adaletin gecikmemesi için önlemler alınmalı. Sorunları bugün çözemezsek bunlar yarına da miras kalacak. Bu sorunların cesaretle çözülmesi yerine siyaseten kullanılmasının ilerde bize daha büyük bir sorun haline döneceğini hatırlatmak isterim.”

KÜRT SORUNUNU TERÖRDEN AYIRMAK GEREK
“Demokratik standartlarımızın yetersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununu bölücü terörden ayrıştırarak çözmek gerekir. Bu sorun bugün terörle iç içe geçmiş vaziyette Yaşanan onca acıya rağmen milletimizin bir bütün olarak sağduyusu sayesinde yine de büyük mesafeler kaydetmiş durumdayız. Terörle mücadele olayın yegane boyutu olarak görülmemektedir. Terörde ısrar edenler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır”

DAHA FAZLA DEMOKRASİ
“Daha fazla demokrasi, daha fazla çoğulculuk siyasi sorunların çözüm yöntemidir. Devletin birliği ve bütünlüğü temel siyasi perspektifimiz ve tartışmaya açık olmayan ilkemizdir. Çare etnik odaklı siyaset dili değil, daha fazla demokrasidir. Ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan kimlik tartışmaları, demokratik standartların yükseltilmesi, yeni anayasa yapılması, din devlet ve toplum ilişkisine yönelik tartışmalar, iktidar olsun muhalefet olsun tüm tarafların, Meclis dışındaki siyasi partiler ve sivil toplumun tüm unsurlarının da katılımını ve ortak bir anlayışa varmasını gerektirmektedir”

TARİHİN MECLİSE YÜKLEDİĞİ MİSYON
“Cumhuriyetin ilanı ve onu takip eden reformlar bu Meclis eliyle gerçekleşti. Milletimizin feraseti Meclisimizin varlığında vücut bulmuştur. Şu parti ya da bu parti, şu dönem ya da bu dönemi kastetmiyorum. Meclisin varlığını kastediyorum. Bugün farklı sebeplerden dolayı burada olamayanların da tercihlerine yer verme yükümlülüğümüz bulunmaktadır. Tarihin bu Meclis’e yüklediği misyona bağlı olmak herkesin borcudur. Demokrasi Cumhuriyet’in değişmez niteliğidir Milletin dile gelmesidir demokrasi. Demokrasiyi her düzeyde geliştirmek iktidarın olduğu kadar bütün partilerin sorumluluğudur. Seçimler bu sürecin başladığı, kesintiye uğratılmaksızın devam etmesi gereken yegane yöntemdir. Modern, temsili demokrasiler hiç kuşkusuz seçmen çoğunluğunun tercih ettiği siyasi partilerin yönetimde olmasıdır.”

HALKIN TERCİHLERİNE SAYGI DUYMAK GEREKİR
“Halkımız temsilin görevini yapması için gereğini yapmıştır seçimlerde TBMM’de siyasi temsilin derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi sağlanmalı. Ülkenin tüm siyasi akımları temsil edilmeli . STK’lar aracılığıyla toplumun tamamı siyasi süreçlere katılmalı. Kimlik tartışmaları, demokratik standartların yükseltilmesi, yeni anayasa yapılması tüm tarafların ve STK’ların katılımını da gerektirir. Bugün geldiğimiz noktada demokratik sistemin kendini yenilemesi için siyasetçilere düşen önemli bir görev var. Siyaset dili yenilenmeli. Eski siyaset dilinin yeni, dinamik, hoşgörülü bir siyaset diliyle yer değiştirmeli. Siyaset dilinin mahiyeti sonuçları belirliyor. Siyasetin aktörleri tercih ettikleri dilk ile ayrıştırıcı da olabilirler”

“Tüm vekiller bu yeni siyaset diline katkıda bulunmalı. Yakın bir zaman önce yapılan referandum halkın bizzat gerçekleştirdiği katılımın somut bir örneğidir. Her demokratik ülkede yapılan seçimlerde olduğu gibi ülkemizde de farklı seçimler mevcuttur. Bu farklılıklar dışlama, kültürel bölünme değil demokratik zenginliğin bir göstergesidir. Sivil veya resmi bütün kurumların hassasiyetle üzerinde durması gereken bir sorumluluktur. Olgun demokrasiler kültürleriyle birlikte gelir Demokrasi bir şekil meselesi olduğu kadar bir içerik meselesidir aynı zamanda. Demokratik süreç halkın tercihlerine saygı duymakla başlar.”

BU YOLDA DAHA ÇOK MESAFEMİZ VAR
“Bu yolda kat edilecek çok mesafemiz var. Referandumun en önemli kazanımı değişikliğin millet tarafından bizzat onaylanmasıdır. Yeni bir Anayasa’nın sivil bir irade tarafından hazırlanması ihtiyaçtır. Milletin bu çatı altındaki temsilcileri milletin tercihler konusunda çok dikkatli olmalıdır Demokrasi karşıtı plan ve programlara millet adına TBMM tek bir ses olarak karşı çıkmalıdır. Basın hürriyetinin olduğu bir ülkede yanlışlıklar hiçbir zaman saklanamaz. Bireysel durumlar ortaya çıktığında bunların istismar edilmesi ve bunların üzerinden kurumlara bilinçli taraflar alınması yanlıştır”

Kaynak:HABERTURK

Benzer Haberler :

  • Barolar açılımı tartıştı

  • Anayasa paketi TBMM Başkanlığı’na sunuldu

  • Aydınlardan “Anayasaya değişikliğine” karşı imza kampanyası

  • Anayasa değişikliği teklifi Meclis’te

  • Barolar Birliği: Taslak geri çekilsin

Yasa

Not: Bu hukuk haberi sitemize ait olmayıp, otomatik olarak sağlanan bu içerik için herhangi bir sorumluluk kabul etmemekteyiz. Bu nedenle habere ait Kaynak bağlantı adresi için : Haber Hukuk


Yazıda katkısı bulunan avukatlar:
Av.Feyz Pazarbaşı
Av.Mehmet Sait Pazarbaşı
Av.Fatoş Berna Pazarbaşı Dilan

Yeni Yasama Yılı başladı konusunda uzman avukat ile iletişim talebinde bulunarak hukuki danışma için Randevu - Adres - Telefonlar bağlantısını ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
https://www.pazarbasi.av.tr/yeni-yasama-yili-basladi/
Bugün: 29-Mar-2024 05:31:01
Dünya saati: 29-03-24 02:31:01
Yazının yazıldığı tarih ve gün : 01/10/2010Cuma
Yazar: Pazarbaşı Hukuk Bürosu
Değişiklik: 01 Eki 2010 @ 19:03

EmailPermalink
Etiketler
Etiketler: , , ,
Kategoriler: Hukuk Haber


 

Yorumlar » (Yok)

 

Yorum yapma kapalı!


 Last 50 Posts
 Back
Change Theme...
  • Users » 1
  • Posts/Pages » 9,831
  • Comments » 0
Change Theme...
  • VoidVoid
  • LifeLife
  • EarthEarth
  • WindWind
  • WaterWater
  • FireFire
  • LightLight « Default

Anasayfa



    No Child Pages.

Avukatlar



    No Child Pages.

Hukuksal Kavramlar



    No Child Pages.