Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “kızlık zarı bozma” davasında önemli bir karara daha imza attı.
Daire, resmi nikah olmaksızın kendi iradesi ile evlenmeyi kabul eden kadının daha sonradan “kızlığı bozulduğu” iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunamayacağına hükmetti.
Davacı kadın, davalı ile düğün yaparak gayriresmi olarak evlendiklerini, aradan geçen sürede davalının resmi nikah yapmadığını ve başka biri ile evli olup çocuğu bulunduğunu öğrendiğini, kendisinin evden kovulduğunu, evlilik vaadi ile kandırılıp kızlığının bozulduğunu ileri sürüp maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açtı. Davacı ayrıca, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmazsa bedellerinin de ödenmesini talep etti.
Davayı görüşen yerel mahkeme eşya ve ziynet eşyası bedeli istemini reddederken, manevi tazminat talebini ise kabul etti.
“Eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur”
Bunun üzerine yerel mahkeme kararı davalı eş tarafından temyiz edildi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, manevi tazminat isteme durumlarını şöyle açıkladı:
“Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir”.
Daire kararında, davacı kadının, gayriresmi evliliğin gerçekleştiği yılda reşit olduğununun ve resmi nikah olmaksızın kendi iradesiyle evlenmeyi kabul ettiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Davacının, davalının başka biriyle evli olduğunu ve bu evlilikten çocukları olduğunu da bildiği ifade edilen Daire kararında, davacı kadının “buna rağmen evlilik vaadi ile kandırıp kızlığı bozulduğu iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamayacağına” karar verdi.
Daire, yerel mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, istemin kabul edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak mahkeme kararını bozdu.
Kaynak:CUMHURİYET
Kaynak: Haber Hukuk