Çevre suçları ve dolayısıyla çevre ceza hukuku yakın tarihe kadar kanun koyucu tarafından gerekli ilgiyi görememiş bir hukuk dalı olarak kalmış, çevreye ilişkin tedbirler çoğunlukla idare hukuku altında değerlendirilmiştir. Oysa doğal çevrenin korunması, sanayi ve teknoloji kadar önemli bir olgudur.
Çevre Hukuku
Çevre hukukunun artan önemi karşısında çoğu ülke ceza kanunlarında olduğu gibi Türkiye’de de özel olarak çevreye karşı suçlar düzenlenmiş ve mevzuatta bu suçlara karşı ağır yaptırımlar getirilmiştir.
AB Konseyinin 27-0″-2003 tarih ve 2003-80 sayılı “Çevrenin ceza hukuku yoluyla korunması hakkında yönergesi” çevre hukukuna ilişkin düzenleme olup, yönergeye göre Avrupa Birliğine üye olan devletler çeşitli çevre suçların ceza yasalarında düzenlemek ve bunlar için hürriyeti bağlayıcı cezalar ile tüzel kişilere özgü müeyyideler getirme yükümlülüğü altındadır. Yönergenin en önemli noktası 3.cü maddesinde bulunan direktife göre üye devletlere yalnız kasıt ile değil taksirle işlenen fiilleri de suç haline getirme yükümlülüğü yüklemesidir. Bu nedene çoğu üye devlet bunu iç hukukuna geçirmiş ya da iç hukukunda zaten bulunan çevre suçları hükümlerini yönerge ile uyumlu hale getirmiştir.
Çevre Suçları
Türkiye’de de Yeni Ceza Kanununda “Topluma Karşı Suçlar başlıklı üçüncü kısma eklenen Çevreye Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümde düzenlemesini bulan çevre suçlarının kendine özgü bir bölüm altında düzenlenmesi bulmuş, Tehlikeye girmesi beklenmeksizin çevreye yönelik GENEL veya SOMUT TEHLİKELERİN suç olarak tanımlanması yoluna gidilmiştir. Tehlike suçları niteliğindeki çevrenin atık maddeler ile kirletilmesi suçularında ceza sorumluluğunun kişiselliği ilkesine azami bağlı kalınmış, istenmeyen sonuçtan doğan sorumluluk halleri taksirle işlenen suçlarla sınırlı tutulmuş ve ağırlaştırıcı nedenler SUÇUN İŞLENME ŞEKLİNE bağlı kılınmıştır.
Avukatlık hizmetleri açısından çevre suçları ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalarda ceza hukuku bilgisinin yanısıra çevre hukuku ile ilgili teknik ve bilimsel verilerin doğru nitelendirilmemesi sonuçta ağır cezalara neden olacağı gibi, çoğu ticari müessesenin ağır yaptırımlarla karşılaşmasına da yol açabilmektedir. Bu sebeple çevre suçlarında soruşturma aşaması başta olmak üzere çevre cezaları ilgili davaların her aşamasının etkin bir biçimde takip edilmesi ve yerinde bir hukuki yardımın ağır sonuçlarının önlenmesi yönünde oldukça önemli bir husus olduğu malumunuzdur.
Örnek çevre suçları;